Pages

  • ANA SAYFA
instagram twitter youtube

şiir şifâdır

    • ANA SAYFA

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku

    Devamını Oku


    NİZAR KABBANİ, KUDÜS

    Ağladım tükeninceye kadar gözyaşlarım
    Namaz kıldım sönünceye dek kandiller
    Usanıncaya kadar rüku ettim
    Muhammed’i sordum sende kaybolan
    Ey Kudüs, ey nebilerin çıktığı şehir

    Ey Kudüs, ey şeriatler feneri
    Ey parmakları yanan güzel çocuk
    Hüzün var gözlerinde, ey iffet şehri
    Ey Resulün uğradığı bahçe
    Kaldırımlarında hüzün var
    Minarelerinde hüzün var
    Ey Kudüs, ey karalara bürünen şehir
    Kim çalacak çanlarını Kıyamet kilisesinin
    Pazar sabahları
    Kim taşıyacak çocuklara oyuncakları
    Yılbaşı gecesinde

    Ey Kudüs, ey hüzünler şehri
    Ey gözlerinden kocaman yaşlar akan
    Kim durduracak düşmanları
    Üzerine çullanan, ey dinlerin incisi
    Kim silecek kanları duvarlarından
    İncil’i kim kurtaracak
    Kim kurtaracak Kur’an’ı
    Kim kurtaracak Mesih’i kendisini öldürenlerden
    İnsanlığı kim kurtaracak

    Ey Kudüs, ey şehrim
    Ey Kudüs, ey sevgilim
    Yarın, yarın çiçek açacak limon
    Sevinecek yeşil sümbüller ve zeytin
    Gözler gülecek
    Geri dönecek göçmen güvercinler
    Tertemiz yuvasına
    Ve geri dönecek çocuklar oynamaya
    Buluşacak babalarla oğullar
    Ey memleketim
    Ey barış ve bereket şehri
    Devamını Oku

    ANNELER VE KUDÜSLER

    I

    Güz suları bizim şehrin önünden akar
    Kış savunması
    Bizim şehir üs öbür şehirlere
    Dakka şimdi bir doğu kamerası
    Ölümü çeken

    *

    Geleceği parmakların bir bir gösterdi
    Yeşil bir harmani dizlerinde
    Çek denizi aradan
    And anıtları koy
    Eski çağ taşlarının üstüne
    Yeni çağ silahları üstüne

    *

    Eylem öğlesi
    Gül kurularını birbirine bağladık
    Ekmeğimize bulaşan çağın hakkını
    Kitabı açarak
    Yonttuk

    *

    Soluğunda gül kokusu
    Okunan ve bitmeyen bir sayfa
    Gibi
    Beni çeker bir girişime

    *

    Daha dinç ötede
    Gerçekte olduğundan daha parlak
    Yeresel
    Otuzüç katlı bir yapı gibi
    Damarlarımızda dolaşan kan gibi
    Hamid çizgisi

    *

    II

    At ipi atladı
    Kitap soluyan atlar
    Çocuk atı çağırdı
    At çocuğu tanıdı

    *

    Denizi çek annemin başörtüsüyle ey sevgili
    At geçer o zaman denizi

    *

    Bilirsiniz ormanlarla sonsuz bir at gelir
    Görmüşsünüzdür çocukların rüyalarında da gelir
    Biner ona
    Sünnetçi

    *

    Cezayir’e atlarla gidilirdi
    Babam atla bağa gelirdi
    Yeni Ali
    Paris’i atla dolaşacak

    *

    İyi binen ata
    Bir solukta geçer Hazer’i
    Yavaş yavaş ingiliz
    Tuzağına düşer at süren yiğitlerin

    *

    III

    Tûr Dağını yaşa
    Ki bilesin nerde Kudüs
    Ben Kudüs’ü kol saatı gibi taşıyorum

    *

    Ayarlanmadan Kudüs’e
    Boşuna vakit geçirirsin
    Buz tutar
    Gözün görmez olur

    *

    Gel
    Anne ol
    Çünkü anne
    Bir çocuktan bir Kudüs yapar

    *

    Adam baba olunca
    İçinde bir Kudüs canlanır

    *

    Yürü kardeşim
    Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin

    (Ocak 1972)

    NURİ PAKDİL
    Devamını Oku


    Canım çocuk...Korkma! Yine uçacaksın havalara. Gülümsemen yayılacak Aksa'ya. Kudüs sokakları seni kazıyacak hatırasına. Kudüs unutmaz çocuk, korkma! Canım çocuk...Korkma! Ümmet tanışalı çok oldu zorluklarla. Vazgeçmek uğramaz iman tahtamıza Hele Kudüs ise konu, asla! Kudüs unutmaz çocuk, korkma! Canım çocuk...Korkma! Kudüs sokakları geceleri ağlasa da. Canım çocuk, sen gece bile ağlama. Ağlama ki gözyaşların düşmesin Kafirin hiddetle bastığı toprağa. Kudüs unutmaz çocuk, korkma! Canım çocuk...Korkma! Ebabil olup uçsak Kudüs semalarına. Zerre yer kalmaz barış yalanlarına. Toplanıp çıksak Ebrehe'nin karşısına. Yer sallanır ve kurtulur Mescidi Aksa! Kudüs unutmaz çocuk, korkma! Canım çocuk...Korkma! Kudüs en şerefli limanındır hâlâ. Babanın kucağına düşeceğin gibi. Kudüs sevdası düşsün damarlarına. Payına bir Selahattin düşsün çocuk. Kudüs ağlarken gülme asla! Kudüs unutmaz çocuk, korkma! La tahzen innallahe meanâ! Hilâl (Mah)
    Devamını Oku


    ALINYAZISI SAATİ

    I

    Ve Kudüs Şehri.
    Gökte yapılıp yere indirilen şehir.
    Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.
    Altında bir krater saklayan şehir.
    Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.
    Ne diyor ne diyor Kudüs bana şimdi
    Hani Şam´dan bir şamdan getirecektin
    Dikecektin Süleyman Peygamberin kabrine
    Ruhları aydınlatan bir lâmba
    İfriti döndürecek insana:
    Söndürecek canavarın gözlerini
    İfriti döndürecek insana

    Ve Kudüs’ü terk ettiğin o ikindi
    Birinci Cihan Harbi günü vakti
    Kan sızdırıyor kaburga kemikleri
    Karlı dağlardan indirdiğin atların
    Bir evde perdeyi indiriyor bir kadın
    Mahşerin perdesini kıyametin perdesini
    Ağlıyor yere inen saçları
    Göğü yırtan kefen beyaz elleri

    Ve Kudüs şehri.
    Gökte yapılıp yere indirilen şehir.
    Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.
    Yeşile dönmüş türbelerin demiri
    Zamanın rüzgâr gibi esen zehriyle
    Ve yatırlar patır patır kaçıyor geceleri
    Boşaltıyorlar işgal edilmiş bir şehri boşaltır gibi
    Kaçıyorlar Lût şehrinden kaçıyor gibi
    Tuz heykele dönüşmemek için Tanrı gazabıyla
    Susmuş minarelerin azabıyla
    Yıkılmış cami kubbelerinin ıstırabıyla
    Ve şehit kemiklerinin bakışı bir başka bakış
    Artık burada taş bile durmak istemez
    Ve ayı görmek istemez zeytin ağaçları
    Eğilerek selâmlamazlar hilâli hurmalar
    Artık ne Zekeriya ve ne İsa var
    Sararmış bir tomar mı mucizeler
    Ölülerin dirilişi şifa veren kelimeler
    Ve ne de Miraçtan bir iz
    Yerden yükselen kaya

    Ve Kudüs şehri.
    Artık yer şehri, toprak şehri.
    Bakır yaprakların, çelik göğdelerin, acımasız yüreklerin
    Demir köklerin, tunçtan ve uranyumdan dalların.
    Kurşundan çiçeklerin şehri.
    Gülle kusuyor ana rahmi
    Bomba parçalıyor beynini bebeğin
    Tanklar saldırıyor evlere bir anda ev yok tank var
    Uçak var gök yok utanç var
    Ve kime karşı bütün bunlar
    Masum müslümanlara karşı
    Binlerce yıl oturdukları yurtta kalmak isteyenlere karşı
    Ve kim tarafından bütün bunlar
    Romanın, Babilin, Asurun ve Firavunların
    Ve nice milletlerin zulmünü görenler tarafından
    Zalime olan öcünü mazlûmdan almak
    Zalim olmak ve en zalim olmak
    Ve artık ne İbrahim ne Yakup ve ne Musa var
    Tersinden okunan Tevrat hükümleri
    Karaya boyanmış mezmurlar
    Ve Kudüs şehri.
    İçiyle ve ruhuyla suskun
    Göklere kaçmış hayaliyle
    Bir pervane gibi ışığa uçmuş gönlüyle
    Bir başka âleme göçmüş hakikati
    Tanrı katına varmış
    İki elini kavuşturup divana durmuş
    Hüküm istemiş

    Yeryüzüne yeryüzü kadısına
    Hüküm ki:
    Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir
    Ve haksız yere insan öldürenin cezası ölüm
    Ve fitne, arzı fesada verme, daha büyük suç adam öldürmekten
    Fitne bastırılıncaya kadar savaşın!
    Yeryüzünden fesat kalkıncaya kadar
    Ey insanlık, ey insanlar
    Ey gündüzden daha gündüz,
    Hakikatten daha hakikat
    Müslümanlar.

    Sezai Karakoç
    Devamını Oku
    Hümeyra

    İndi gecenin perdesi Hümeyra!
    Geceyi kuşanmak lazım imdi…
    Dindi makine sesleri, Hümeyra!
    Sefere çıkmak lazım imdi…
    Dürüldü gündüzün seyranı, Hümeyra!
    Miraca varmak lazım imdi…
    Döndü arılar yuvaya, Hümeyra!
    Balını almak lazım imdi.

    Örümcek yurt tuttu kayayı Hümeyra!
    Bekletmemek lazım imdi…
    Ali kalktı,
    Hamza kalktı,
    Ubeyde kalktı,
    Hümeyra!
    Gecenin bedri “yevmü’l- furkan”dır
    Tez elden yetişmek lazım imdi…
    Yusuf soyundu süretin,
    Giydi acziyet libası Hümeyra!
    Yusuf’a refakat lazım imdi.

    Yazan: Uğur Elaman ( https://www.instagram.com/ugurelaman )
    Okuyan: Furkan Özdemir
    ► Kanal Aboneliği: https://goo.gl/8ZHDAz
    Devamını Oku


    Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
    ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
    büklümlerinin içten ve dışardan
    sarmaladığı günlerde
    bir zamandı
    heves ettim gölgemi enginde yatan
    o berrak sayfada gezindirsem diye
    ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.

    Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
    genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
    halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
    demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
    vay ki gençtim
    ölümle paslanmış buldum sesimi.

    Hata yapmak
    fırsatını Adem’e veren sendin
    bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
    gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
    gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
    haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
    bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
    bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
    tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
    ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
    Çeşme var, kurnası murdar
    yazgım kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.

    Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
    nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
    gözyaşı,çiğ tanesi, gizli dert veya verem
    ne fark eder demişim
    bilmeden farkı istemişim.
    Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
    arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
    Yola madem
    çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
    hava bozar, yüzüm eğik giderdim yine
    yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
    yola devam ederdim.

    Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
    gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
    onunla ben
    hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
    bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.

    Oysa bu sürgün yeri, bu pıtraklı diyar
    ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
    hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
    bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
    kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
    eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
    alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
    ah, bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
    doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
    ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
    gönendi dünya bundan istifade
    dünya bayındırladı:
    Bir yakış, bir yanış tasarımı beride
    öte yakada bir benî adem
    her gün küsülü kaldık.

    Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
    artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
    gençken almadın canımı, bilmedim
    demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
    çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
    çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
    insanın insana raptolduğu cevher.

    Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
    taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
    kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
    bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
    tütmesi gereken ocak nerde?

    İsmet Özel
    Devamını Oku
    Güvercin Gerdanlığı kitabında İbn Hazm El-Endelüsi vefâyı şöyle açıklamış: ‘İnsanın aslının temiz, soyunun iyi olduğunu gösteren en açık delillerden, en güçlü kanıtlardan biridir vefâ.’ Unutma demek, gerçekten aşkın yitmesi ve yok olmasıdır. Her geçen gün daha ıstırap verir baktığın yerler, duyduğun şarkılar fakat can çıkmadıkça ümit kesilmezmiş. Ölüm anında tıbbın hiçbir faydası yoktur ama ölmeden önce yetişen doktorun faydası pek çoktur. Akşam namazı vaktine yaklaşılırken güneşin batışı ve havanın kararması uzmanlar tarafından en duygusal an olarak ifade edilir. Çoğu resmi ve özel toplantılar güneşin battığı vakitlerde yapılırmış. Şiir de bu vakitlerde daha güzel gidiyor.

    Şiirin sözleri:
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.
    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
                                              ölmek ayıp olur mu?
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    Nazım Hikmet RAN

    Müzik: Cahit Berkay - Kırık Bir Aşk Hikâyesi

    Fotoğrafçı / Photography: (https://www.instagram.com/siyahizade/)

    ► Kanal Aboneliği: https://goo.gl/8ZHDAz
    Devamını Oku
    ‘Bugün ömrümün bir kısmı geçti gitti, kaç yaşındayım bilmiyorum. Ama o da gitti...’ Zarifoğlu, ‘yeniden yaşamaya başlamak kolay mı?’ dediği cümlede bugünleri hatırlattı. Yeniden yaşamaya başlamak kolay olmasada Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
    🖋📓📜 Yaşamak, Zarifoğlu'nun günlük türündeki kitabıdır. Muhtevasında nesir olarak kaleme aldığı güncesi bulunmaktadır. Açıklama: İlhami Çiçek'in seslendirdiğimiz Leylâ adlı şiiri hak sahiplerinin telif hakkı vermesi sebebiyle yayından kaldırılmıştır. Youtube üzerindeki tüm İlhami Çiçek şiirlerine böyle bir telif hakkı ile kaldırma işlemi yaptıklarını belirttiler. Böyle olması üzücü oldu keşke bana ulaşıp bu şiiri yayından kaldırmamı söyleseler bu isteklerini kırmazdım. Üzücü olan; kanal bu telif hakkı sebebiyle ilk ihtarını aldı ve 3 ay içinde iki kere daha ihtar alırsa kanalın kapatılmasıyla karşı karşıya kalacağım. Eğer ikinci bir ihtar alma ihtimali olursa zorunlu olarak yayınları durdurup videoları gizlemek zorunda kalacağım ve bu da üç ay boyunca şiir gelmemesi demektir. Geçen gün Ankara'daki Birleşik Kitabevinde Cahit Zarifoğlu kitaplarını karıştırırken karşılaştığım ve tanıştığım adaşım Furkan'a selam olsun.

    🌧🍂 Müzik: Ólafur Arnalds
    Okuyan: Furkan Özdemir
    Yaşamak s.168-174 [Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim.]

    ► Kanal Aboneliği: https://goo.gl/8ZHDAz
    ► Kanaldaki Popüler Şiirler: Tarık Tufan - Seni Seviyorum [Kekeme Çocuklar Korosu]: https://goo.gl/QiSLfB
    İbrahim Tenekeci - Üzülmedim Diyemem: https://goo.gl/jGWh4b
    Cahit Zarifoğlu - Sevmek de Yorulur: https://goo.gl/9JJwp8
    Abdurrahim Karakoç - Biraz da Kitaplar Seni Okusun: https://goo.gl/BKhNSu
    Turgut Uyar - Bir Gün Sabah Sabah: https://goo.gl/mKcxGa
    Vera - Numan Arıman: https://goo.gl/bWzxqu
    Nurullah Genç - Yürüyelim Seninle İstanbul'da: https://goo.gl/aoN9e1
    Tarık Tufan - Aslında Seni Çok Özledim: https://goo.gl/voznen
    Kemal Sayar - Ruknettin'in Kalbi İçin Kehanetler: https://goo.gl/9FVDoB
    Devamını Oku
    Newer
    Stories
    Older
    Stories

    Hakkımda

    Furkan Özdemir

    Bir Abdullah olarak bu dünya için iddiası olmayan, şiir ile şifâ vermeye çalışan bir insan.

    Bizi takip edin

    • youtube
    • twitter
    • instagram

    Etiketler

    18mart abdurrahimkarakoç ahmettelli alilidar annem aslindasenicoközledim asyaicinhenuzvakitvar aşkrisalesi azerbaycan birazdakitaplarseniokusun bulmakşiiri cahitzarifoğlu cahitzarifoğluşiirleri cemalsüreya çanakkale çanakkalezaferi çocuklaraders dilburansiiri dinleyinçocuklar durmuşkavcar edebisözler erdembeyazıt Evrensel Mutluluk Mücadelesi furkanozdemir furkanözdemir halepölüyor hareketli instagram hikayeleri hisseyab hocalikatliami holofira huzur hüznünkuşları hzali hzaliyemektup ibrahimtenekeci ibrahimtenekecidilburan ikimehtaparasında incidakikaları instagram hikayeleri ismetözel kemalsayar kemalsayarsiirleri kitapsözleri kuşkoysunlaryoluna masal masalsiiri mehlikasultan mehmetakifersoy mehmetakifersoyhatıraları meneksebekleyisleri monarozasiiri naat nazimhikmet necipfazılkısakürek nilgünmarmara ölümrisalesi sabahşiiri serçekuş sezaikarakoc sezaikarakocmasal sezaikarakoç siir siirler siirsokakta sitareşiiri sohrapsepehri story storyindir süleymançobanoğlu şiirdinle şiirler tarıktufan tariktufan tekfurunkızı tekkarebirfilm tubakucuk uçuşkorkusu uluorta unutamadığım vera yahyakemalbeyatlı zaman ziyagökalp zülfikar

    İlgili gönderiler

    Blog Arşivi

    • Aralık (1)
    • Ekim (1)
    • Eylül (2)
    • Ağustos (2)
    • Nisan (2)
    • Mart (1)
    • Şubat (6)
    • Ocak (1)
    • Aralık (1)
    • Kasım (10)
    • Eylül (31)
    • Kasım (4)
    • Ekim (3)
    • Eylül (2)
    • Temmuz (18)
    • Nisan (5)
    • Mart (7)
    • Şubat (12)
    • Ocak (7)
    • Aralık (9)
    • Temmuz (1)

    En popüler

    • Mahmud Derviş - Defolun Gidin
    • Nazım Hikmet Ran - Nikbinlik #tbt

    Created with by BeautyTemplates

    Back to top