Temmuz 18, 2017
"Şiir" diyordu Şiirin Saati'nde John Berger, "kanayan yaraya seslenir."
Nizâr Kabbânî, çocukluk yıllarında güllerin, yaseminlerin süslediği bahçede resimler yapmaya çalışmış, bir ara müzikle de uğraşmış, ama sonunda şiirde karar kılmıştır.
Nizâr Kabbânî, şiir yazmaya başladığı andan itibaren kendi dilini bulur ve kendi ifadesiyle, “Onu insanların, tüm insanların pencerelerine konan bir kuş hâline getirir.” Yirmiyi aşkın şiiri, başta Muhammed ‘Abdülvehhâb olmak üzere, çeşitli bestekârlarca bestelenmiş, Ümmü Külsûm’dan Mâcide Rûmî’ye kadar çeşitli şarkıcılar tarafından kırk yıldır söylenegelmiştir.
Suyun Altından Mektup şiirinin sözleri şöyledir;
Dostumsan
Yardım et senden uzaklaşayım
Yok eğer sevgilimsem
Yardım et senden şifa bulayım
Bileydim aşk bu kadar tehlikelidir
Sevmezdim
Bileydim deniz derin bu kadar
Açılmazdım
Sonumu bileydim
Hiç başlamazdım
Özledim seni
Öğret bana özlem duymamayı
Öğret bana yüreğimin derinliklerinden
Nasıl çekip koparırım köklerini sevginin
Nasıl ölür?
Öğret bana
Gözlerimde gözyaşların
Öğret bana bir kalp nasıl ölür?
Ve nasıl ihtihar eder arzular
Ermişsen
Kurtar beni bu büyüden
Bu inkardan
Aşkın sanki reddediştir
Nolur arındır beni bu inkardan
Güçlüysen
Çıkar beni bu ummandan
Çünkü bilmiyorum ben yüzmeyi
Mavi dalga gözlerinde
Çekiyor beni derinliklerine
Mavi..
Mavi..
Yok maviden başka renk
Ne tecrübem var aşkta
Ne de bir kayığım
Değerliysem senin için gerçekten
Tut elimden
Aşığım sana baştan ayağa
Ben suyun altında soluyorum
Boğuluyorum,
Boğuluyorum,
Boğuluyorum...
Görüntüde oynayan film Metin Erksan'ın Sevmek Zamanı adlı filmidir. İlk olarak filmin en alışılmışın dışında kalan kısmı Halil’in, Meral’e değil resmine aşık oluşudur. Takdir edersiniz ki bu, dönemin kahreden aşk hikayeleri arasında yadırganacak bir detay. Halil’in “Ben senin resmine aşığım. Benimle resminin arasında girme” tarzı repliklerle Meral’i kendinden uzak tutmaya çalışması sufizm ile okunabilir. “Sen dostlukların, aşkların kolay mı kurulduğunu, kolay mı sürdürüldüğünü sanıyorsun? Resminle ilk karşılaşmamızı dün gibi hatırlarım. Elbiselerim eskiydi, kirliydim, sakallarım uzamıştı. Birden bana iyilikle, sevgiyle bakan bir yüz gördüm. İnanamadım… İkinci kez zorlukla baktım resmine. Gene iyilik, gene sevgi vardı gözlerinde. Nihayet değişmezi bulmuştum. Resmin benim içime bakıyordu. Benim kendimi görüyordu… Bana hep dostlukla, iyilikle, sevgiyle baktı.” der Halil, Meral ile ilk tanıştığı zamanlarda.
*Ve müzik için Sedat Anar'a teşekkür ederim.
SoundCloud'da mp3 halinde dinleyebilirsiniz https://soundcloud.com/user-327491280
0 yorum